TÜRKİYE’nin ikinci büyük gölü ve ‘flamingo cenneti’ Tuz Gölü, son yılların en kurak sonbahar mevsimiyle giderek küçülürken, besleyen kanallar nedeniyle kirlenmeye de başladı. Aksaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatim Elhatip, “Şu anda evsel atıklar dediğimiz plastik atıklar ile karton atıkları gibi buna benzer atıklar, derelerdeki kanalları doldurmuş vaziyette. Gölün kirliliği bariz görülmeye başlandı” dedi.
Aksaray, Ankara ve Konya sınırlarında yer alan Tuz Gölü, su çıkışı olmadığı için ‘kapalı göl’ özelliğini taşıyor. Tuz Gölü’nde bilimsel araştırmalar yapan Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve etraf mühendisi Prof. Dr. Hatim Elhatip, bölgedeki yağış yetersizliğinden gölün de etkilendiğini belirtti. Aksaray’ın İç Anadolu Bölgesi’nde az yağış alan yer olduğuna dikkat çeken Elhatip, “Aksaray bölgesi İç Anadolu’da en az yağış alan yerdir. İç Anadolu Bölgesi’nde ortalama 400 ile 450 milimetre yıllık yağış alırken, Aksaray da ise 280 ile 320 civarında. Maalesef Tuz Gölü de kuraklığın aynı şekilde etkisi altında. Kuraklık yüzünden eski alanının sadece yüzde 30’u ile 35’i kalmış durumda” diye konuştu.
Prof. Dr. Elhatip, Tuz Gölü’nü besleyen drenaj kanallarının kirli olduğunu, bunun da gölün kirlenmesine neden olduğunu belirterek, “Kirliliğe gelince orada ne kolektörler var ne de arıtma tesisi kelam konusu. Bilhassa drenaj kanallarda bu cins kirlilikleri maalesef toplayamıyorlar ve temizlik yapılmıyor. Evsel atıklar dediğimiz, plastik atıklar ile karton atıkları üzere buna benzeri atıklar, dereleri ve kanaları doldurmuş vaziyette. Maalesef oradaki bir plastik atığın geri dönüşümü 500 yılımızı alıyor. Bunun tabiatıyla yok olması için 5 neslin geçmesi lazım. Atıklar ne Çevre Bakanlığı’nın emrettiği standartlara uygun ne de alıcı ortamı uygun” dedi.Gölün kirlenmeye başladığını kaydeden Prof. Dr. Elhatip, “Gölün kirliliği bariz bir biçimde görülmeye başlandı. Bilhassa kimi yerlerde çöplerin atılması, evsel atıkların orada bırakılması bir hastalık sebebi olabiliyor. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. Su probleminden çok artık kaliteden bahsetmeye başlıyoruz. Zira elimizdeki kaynaklar kısıtlı ve elimizdeki kaynakları en azından katile açısından koruma etmemiz gerekiyor” diye konuştu.Altınkaya köyünde yaşayan çiftçi Hacı Atuğ ise “Bölgemizdeki drenaj kanallardaki sular Tuz Gölü’ne dökülüyor. Atılan çöplerde bu kanallar ile Tuz Gölü’ne ulaşıyor. Bu kanaların temizlenmesi istiyoruz. Bu poşet ile su bidonları tabiatta asırlarca erimiyor. Biz de fırsat buldukça eşeğimizle Tuz Gölü’ndeki çöpleri topluyoruz. Vatandaşlarımızı tabiata karşı daha hassas olmaya davet ediyoruz” dedi.
